Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 27 Mayıs ve Gençlik

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyÇarş. Ağus. 05, 2009 3:36 pm

27 Mayıs ve Gençlik... Dr. Alev COŞKUN-2004

Bugün 27 Mayıs 1960 devriminin 44. yıldönümüdür. 27 Mayıs toplumsal bir muhalefetin dalga dalga yayılması ve birikmesi sonunda ortaya çıkmıştır. 27 Mayıs, ****** 'ün laik-Cumhuriyet ilkelerine bağlı olanların karşıdevrim hareketlerine (örnek: Arapça ezanın kabulü, siz hilafeti bile geriye getirebilirsiniz, toplum tarafından tutulan ve tutulmayan devrimler gibi söylemler, anayasa dilinin Osmanlıcaya dönüşmesi, Halkevlerinin ve Köy Enstitülerinin kapatılması, gibi) karşı genişleyen ve giderek yoğunlaşan, özellikle gençliğin dahil olduğu toplumsal gösterilerin sonucunda gerçekleşmiştir.



Üniversite gençliği 27 Mayıs 1960'a giderken yoğun toplumsal gösterilerin içinde yer almıştır.

İlk hareket 1956 yılında oldu. 23 Ocak 1956'da Ankara Üniversitesi SBF Fikir Kulübü ''Demokraside Parlamento Hâkim-i Mutlak Değildir'' konulu bir toplantı düzenlenmişti. Bu toplantıya Feyzioğlu ve Aksoy gibi hukukçular katılmıştı. Başbakan Menderes ''Üniversitenin çanına ot tıkamaktan'' söz etti, bu tutum üniversite gençliğinde tepki oluşturdu. Toplumsal hareketlerin yoğunlaşması Nisan 1959'da görülür. CHP lideri İnönü' nün Ege gezisi sırasında Uşak ilinde, Kurtuluş Savaşı'nda karargâh olarak kullandığı evi ziyaret etmesi, Uşak Valisi tarafından önlenmek istendi. Valinin bu yasadışı buyruğunu kabul etmeyen Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı o gün görevden alındılar. Akşam Uşak iline civardan DP'li partizanlar getirildi.

**Ertesi gün (1 Mayıs 1959) tren istasyonuna gitmekte olan İnönü'nün arabası durduruldu. İnönü arabadan inip, yaya olarak istasyona giderken arkasından başına taş atıldı, İnönü başından kan akarak trene ulaştı ve İzmir'e gitti. İzmir'de CHP'nin yapmak istediği toplantı engellendi. Bu yetmiyormuş gibi, DP'li partizanlar, Demokrat İzmir Gazetesi'ni bastılar, matbaa makinelerini parçaladılar.

** 4 Mayıs 1959'da İstanbul'a dönen İnönü'nün arabası Topkapı'da Trafik Müdürü tarafından durduruldu. Çevrede organize olarak toplanmış ve içirilmiş zorbalar tarafından araba sarıldı. Bir binbaşının olaya müdahale edip askerlere emir vermesi sonucu İnönü son dakikada linç edilmekten kurtuldu.

**Aynı yılın sonbaharında CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek Çanakkale'nin Geyikli ilçesinde tutuklandı. Geyikli'den İstanbul'a gelen CHP milletvekili heyetini Karaköy vapur istelesinde karşılayan gençler ve gazeteciler tutuklandı ve hapse atıldı.

**1960 yılı ilkbaharında Kayseri'ye giden CHP lideri İnönü'nün yolu kesildi. Olayların gazetelerde yazılması yasaklandı. Basın, muhalefet partisine ait haberleri yazamaz oldu, birçok gazeteci hapse atıldı, gazeteler gece kalıp değiştiremeyeceği için yasak kararına karşı, sütunları kazıyıp beyaz sütunlarla çıkmaya başladı.

**12 Nisan 1960 günü DP grubu bir bildiri yayımlayarak CHP'yi ''silahlı ve tertipli ayaklanmalar hazırlamakla'' ve birkısım basını da bu olayları yalan ve çarpıtılmış haberlerle desteklemekle suçluyordu. Oysa her şey halkın gözü önünde ve apaçıktı. Çarptılan, yalan yazılan bir olay yoktu. İşte bu noktada bardağı taşıran bir girişim daha oldu. 18 Nisan 1960'ta Meclis'te DP'li 15 milletvekilinden oluşan bir Tahkikat Komisyonu kuruldu.

**Meclis ve özellikle Tahkikat Komisyonu'nun çalışmalarının yayımlanması yasaklandı. O gün İnönü, Meclis'te önemli bir konuşma yaptı. Kendisinin ve CHP'nin ihtilalden gelip demokrasiye geçtiğini, ihtilal yapmalarının olanaksız olduğunu, kurulacak böylesi bir komisyonun demokrasilerde yeri olmadığı için ''gayri meşru'' olduğunu, TBMM üzerinde bir baskı dönemi getireceğini belirtti. Ve şu ünlü cümlesi Meclis zabıtlarına geçti. ''Demokratik rejim istikametinden ayrılıp ülkeyi baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam''... Bu konuşmanın yayımlanması derhal yasaklandı. Konuşma her ne kadar gazetelerde yayımlanmadı ise de teksirle, daktilo ile çoğaltılarak bütün Türkiye'ye yayıldı.

*Tahkikat Komisyonu gazetelere ve matbaalara el koymak yetkisine sahipti. Ayrıca Komisyon, kararlarına karşı çıkan kişileri hiçbir yargılamaya tabi tutmadan 3 yıla kadar tutuklamak gibi çok tehlikeli yetkilerle donatılmıştı. 19 Nisan 1960'ta yaptığı bir konuşma nedeniyle İnönü'ye 12 oturum Meclis'ten çıkarılma cezası verildi.

Bu durumlar, İstanbul ve Ankara Üniversitesi öğrencilerini harekete geçirdi.

**27 Nisan 1960 günü, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenci Derneği'nin Beyazıt Beyaz Saray Salonu'nda yapılan kongresi polisler tarafından basıldı, öğrenciler dövüldü.

O gece 27 Nisan 1960, İstanbul'daki bütün öğrenci yurtlarında şu haber sonsuz bir acelecilikle bütün öğrenciler arasında yayılıyordu. ''Yarın üniversite bahçesinde 9-13 arasında bir miting yapılacak''. Bu yalın cümleye başka bir ilave yapılmıyor, ne gel diye bir ikaz var ne de bir yorum; sadece olay duyuruluyor o kadar...

28 Nisan 1960. I. sınıf anfisinde kurulan Tahkikat Komisyonu'na gönderme yapıp, ''Hukukun bittiği yerde hukuk okunmaz'' diyerek ateşli bir konuşma yapan hukuk öğrencisi rahmetli Nuri Yazıcı kürsüden iniyor, binlerce öğrenci yürüyerek orta bahçeye çıkıyor.

Orta bahçe tıklım tıklım dolu, heykelin önünde İstiklal Marşı söyleyen gençlerin üzerine, polis cipi hışım gibi sürülüyor.

**Eli tabancalı polisler büyük hukuk âlimi İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sıddık Sami Onar 'ı tartaklıyorlar ve yerlerde sürüklüyorlar. Polis saldırıları yoğunlaştı. Polisin attığı gaz bombaları, daha patlamadan alınıyor ve polise gönderiliyordu. Beyazıt Meydanı'nda atlı polisler gençlere karşı saldırmaya başladı.

**Bu arada Malatya doğumlu Orman Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Turan Emeksiz kurşunlara hedef olarak devrim şehidi oldu. Yüzlerce üniversiteli genç yaralandı. Hukuk Fakültesi öğrencisi Hüseyin Onur , Tıp Fakültesi'nden Mevlüt Kurtoğlu , Hukuk Fakültesi'nden Cengiz Ballıkaya, Kenan Özten, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi öğrencisi Hüseyin Irmak ağır yaralılar arasındaydı. Haseki Hastanesi'ne getirilen Hüseyin Onur'un sol kasığından oluk gibi kan fışkırıyordu. Kurşun damarı delmişti. Onur, kanının üçte ikisini kaybetmişti. Hüseyin Onur, sol bacağı dipten kesilerek yaşama döndürülebildi. Kenan Özten'in, ayağı tankın paletleri arasında ezilmişti, ölümden zor kurtuldu. Bütün gençlik ''Hürriyet-hürriyet'' diye bağırıyordu.

Gençlik olayları, 29 Nisan 1960 günü Ankara'ya sıçradı. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri zulme karşı başkaldırıyordu. Fakülte binası polis kurşunlarıyla taranıyordu. İstanbul'daki bütün öğrenciler, gemilere ve trenlere bindirilerek ailelerinin yanına gönderildi. Ama gösteriler İstanbul ve Ankara'da 26 Mayıs'a kadar kesilmeden sürdü. Gençliğin hareketleri toplum içinde de yankılarını buluyordu. 27 Mayıs askeri harekâtından 7 ay sonra seçimle oluşan Kurcu Meclis 6 Ocak 1961'de ilk toplantısını yaptı. Kurucu Meclis, anayasa hukukundaki ''kurucu iktidar'' niteliğiyle çalışıyordu. Yeni anayasa 27 Mayıs 1961'de tamamlandı, halk oylamasına sunuldu ve kabul edildi.

1961 Anayasası, 27 Mayıs askeri harekâtının ''beraatı'' dır (aklanmasıdır). Bu anayasa Türk toplumunun binlerce yıllık tarihi içinde yarattığı en ilerici anayasadır. Çağdaş, laik, insan haklarına, hukukun üstünlüğü ve sosyal devlet ilkesine bağlı bir anayasadır. Böylesi ilerici bir anayasanın yaratılması, 27 Mayıs'a devrim niteliği kazandırmıştır. Bu nedenle 27 Mayıs gerek toplumsal dayanakları, gerekse yaratılan çağdaş ve devrimci anayasası nedeniyle tutucu ve hatta karşıdevrimci 12 Mart ve 12 Eylül'le bir tutulamaz...

Bu anayasa, insan haklarını temel almıştır, hak ve özgürlüklere en üstün değeri vermiştir, sosyal devlet ve hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiştir ve bu ilkeleri yaşama geçirmiştir. Laik devlet ilkesini ve ''Kuvayı Milliye ruhu'' na dayalı bağımsız Türk ulusçuluğunu ön plana çıkarmıştı.

Bu nedenle 27 Mayıs bir devrimdir ve 1961 Anayasası, 27 Mayıs'ın ölmez eseridir.

Dr. Alev COŞKUN (1961 Kurucu Meclis Üyesi)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyÇarş. Ağus. 05, 2009 3:37 pm

27 Mayıs Dersleri

NUMAN ESİN , ''Devrim ve Demokrasi: Bir 27 Mayısçının Anıları'' adını taşıyan ve geçen yıl yayımlanan kitabında ''Türkiye'de askeri müdahalelere karşı halk neden direnmiyor'' sorusunu sorup bir kurmay subay titizliliği ve...

olanca açık kalplilikle yanıtları sıralamaya çalışır.

''27 Mayıs sabahı ordunun idareyi ele aldığını duyan halk sokaklara döküldü, bayram yaptı ve ihtilali canı gönülden onayladı. Tüm ülkede hiçbir direniş olmadı. Hatta, Demokrat Partili vatandaşlardan bile en ufak bir karşı hareket gelmedi. Türkiye'de daha sonra da ordu harekâtları oldu. 12 Mart'ta da, 12 Eylül'de de halktan tepki gelmedi" diye bir giriş yaptıktan sonra, ileri sürdüğü ilk neden şudur: "Türkiye'de ordunun halk nezdinde gerçekten olağanüstü bir yeri var. Yani, 'Orduya karşı gelinmez. Ordu bizim her şeyimizdir. Ordunun yaptığı doğrudur..' görüşü egemen."

Ona göre, ikinci temel neden, "karşı çıkma eğilimi olsa bile, bunu gerçekleştirebilecek organizmalar" ın yokluğudur. "Sendikalar, siyasi partiler zayıf, silahlı güç hiç yok. Örneğin, bir emniyet örgütü karşı çıkabilirdi. Olmuyor böyle şeyler. Ordu harekâtına karşı bir tepki yine ordudan gelirse bir denge kurulabiliyor. Onu da 22 Şubat ve 21 Mayıs olaylarında gördük" diyor Esin.

Aslına bakılırsa, karşı çıkmayışın asıl nedenlerini başka yerlerde, daha derinlerde aramak gerekiyor. İpuçları, Esin'in kitabının çeşitli yerlerinde de var, ama kitap nihayet bir "anı kitabı" olduğu için bu konularda ayrı ve derinliğine bir çözümlemeye gidilmemiş.

Nedenler, sadece öğrenci hareketleri, sokak huzursuzluğu, polisin davranışları, bir-iki ölüm olayı mı? Dışta yapılan hesaplar mı?

Başka nedenler de sayabilirsiniz. Numan Esin kitapta onlardan da söz etmiyor değil: " Adnan Menderes ... kendisini destekleyen sınıfları da kaybetti. Söz fazla ayağa düştü ve partiye çapulcular egemen oldu. Partinin bucak örgütleri en üst kademeleri yönetir hale geldi."

Sonra, Adnan Menderes'le Celal Bayar 'ı eleştirmenin ardından, şimdi artık Demirel 'in de yaptığı bir saptama: "Onların yapması gereken, Türkiye'yi 1 Nisan'da erken seçime götürmekti. Bunu yapsaydılar, ihtilal olmazdı."

Ama, tepkisizliğin asıl nedeni galiba şuydu: Üç yıl önce yapılmış bir genel seçimin o yıla özgü koşullarla Meclis'e getirdiği üçte iki çoğunluğu "ulus" saymak ve buna dayalı bir "ulusal egemenlik" saplantısıyla, kendilerini her şeyi, hatta cumhuriyet ilkelerine ters işleri bile yapmaya muktedir saymak. Bu kimsenin hoşuna gitmemişti. 1961 Anayasası'na yol açan temel neden de bu oldu.

O dönemden bugünkü iktidarın çıkarabileceği en önemli ders budur.

MÜMTAZ SOYSAL - AÇI
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
EZLN

EZLN


Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 07/08/09
Yaş : 31

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 2:27 am

darbeleri kemalizm ile bağdaştırmak ne kadar doğru olabilir?öyle ki Mustafa Kemal hem asker hem milletvekili olanlara ikisinden birini tercih etmeleri gerektiğini söylemiştir..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
FKA
Admin
FKA


Mesaj Sayısı : 61
Kayıt tarihi : 19/07/09

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 10:32 am

27 Mayıs bir darbe değildir..Ülkeyi uçuruma sürükleyen, yurdumuzun kapılarını emperyalizme sonuna kadar açan, sokakta yurtsever gençleri kendi polisine kurşunlatan, Kemalzm'in en büyük düşmanı zorba demokrat* iktidarına karşı girişilmiş bir ordu-halk hareketidir.Nitekim kısa zaman sonra bu müdahaleyi yapanlar Türkiye'nin en ileri,en özgürlükçü anayasasını yapıp, ülkenin yönetimini tekrar sivillere bırakmışlardır.Bana kalırsa haklı bir müdahaledir,diğer amerikancı,faşist darbelerle karıştırılmamalı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://bagimsizkemalist.hareketforum.com
EZLN

EZLN


Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 07/08/09
Yaş : 31

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 2:42 pm

sonuçları gerçekten guzel..ülkemizdeki en özgürlükçü anayasa vs..ama her darbe de bir tehlike vardır diye düşünüyorum..27 mayıs bu tehlikeden kurtulmuştur..27 mayıs ta faşist yok muydu sence? tabi ki vardı..
ama faşistlerin tasfiye edilmeleri, 27 mayıs hareketi için son derece önemli bir gelişmeydi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
EZLN

EZLN


Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 07/08/09
Yaş : 31

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 2:47 pm

ve önemli bir not daha..özgürlükçü anayasayı yapmak kadar onu özgürlüğü kısıtlayıcı etkenlerden korumak..onun devamını sağlamak da çok önemli bir mevzu..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 3:05 pm

EZLN demiş ki:
ve önemli bir not daha..özgürlükçü anayasayı yapmak kadar onu özgürlüğü kısıtlayıcı etkenlerden korumak..onun devamını sağlamak da çok önemli bir mevzu..

Haklısın bu devam ettirİlmeliydi ama 27 mayıs hükümetinden sonra başa süleyman demirel gibi bir isim geldi.Sence bu isim bunu devam ettirirmiydi?

Biz Kemalistlere göre 27 Mayıs darbe degildir Kemalist devrimin bir sürecidir ama buda yarım kalmıştır.

27 mayıs darbesini yapan albaylar arasında alprslan türkeşte vardı ancak ırkçı tavırlarından dolayı sürgüne gönderilmiştir.

27 Mayıs darbesi bu ülkede yapılan tek iyi şeydi ancak cıa destegi varmıdır yokmudur diye tartışılıyor halen.
Cıa sol bir darbe ister mi bu ülkede sizce?


En son Kemalist_Devrimci tarafından Ptsi Ağus. 10, 2009 3:57 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
FKA
Admin
FKA


Mesaj Sayısı : 61
Kayıt tarihi : 19/07/09

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 3:13 pm

27 Mayıs için darbe kelimesini kullanmayalım lütfen!!!27 Mayıs ordunun halka dayanarak iktidarı zorba demokrat diktatörlüğünden temizlemesidir...Milli Birlik Komitesi içinde Alparslan Türkeş'de vardı doğru ancak 27 Mayıs hareketinin genel niteliğine bakarsak ilericidir..Kabul ettikleri özgürlükçü anayasayla 68 ve sonrasında Türkiye'de ulusal solun yükselişine zemin hazırlamışlardır...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://bagimsizkemalist.hareketforum.com
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

27 Mayıs ve Gençlik Empty
MesajKonu: Geri: 27 Mayıs ve Gençlik   27 Mayıs ve Gençlik EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 3:59 pm

FKA demiş ki:
27 Mayıs için darbe kelimesini kullanmayalım lütfen!!!27 Mayıs ordunun halka dayanarak iktidarı zorba demokrat diktatörlüğünden temizlemesidir...Milli Birlik Komitesi içinde Alparslan Türkeş'de vardı doğru ancak 27 Mayıs hareketinin genel niteliğine bakarsak ilericidir..Kabul ettikleri özgürlükçü anayasayla 68 ve sonrasında Türkiye'de ulusal solun yükselişine zemin hazırlamışlardır...

Hakılısın alışkanlık sadece.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
27 Mayıs ve Gençlik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 19 Mayıs'tan Bugüne Kurtuluşun Yolu: Halkçılık
» Bir Münakaşanın Manası (Kadro, Sayı 17, Mayıs 1933)
» Türkiye Gençlik Birliği (TGB)
» Biz Avrupa’nın Hayranı Değil, Mirasçısıyız! (Kadro, Sayı 29, Mayıs 1934)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Tarih :: Türk Devrim Tarihi :: 1950'li Yıllar ve Sonrası-
Buraya geçin: