Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 ******çü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitimi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

Atatürkçü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitimi Empty
MesajKonu: ******çü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitimi   Atatürkçü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitimi EmptySalı Ağus. 04, 2009 8:32 pm

******çü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitimi



GİRİŞ

******çü Düşünce Sistemi çok yönlü analiz edildiği zaman, yapılan reformların en fazlasının Türk Kadınına yönelik olduğu görülmektedir. Bu sisteme göre, bir milletin seviyesini o millette kadının ulaştığı seviye belirlemektedir.

Türk vatandaşının, Türk ailesinin sosyal hakları ve birbirleriyle ilişkilerinin uygar ülkelerle bir düzeye getirilmesi gerektiğine inanan ******, ülkenin çeşitli yerlerindeki gezileri sırasında kadın hakları konusunda görüşlerini açık bir dille kamuoyuna duyurmaktan çekinmemiştir.

******, kadın hakları ve statüsü konusunu sadece millî bir mesele olarak görmemiştir. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra, konuyu süratle milletler arası alana götüren ilk insan ******'tür. 22 Nisan 1935'te İstanbul'da Beylerbeyi Sarayı'nda Milletler arası Kadın Kongresi'nin toplanması için imkânlar hazırlamış ve kongreyi himayesine almıştır. Dünya çapında ünlü kadınların ve yazarların katılımını da sağlayan kongreye gönderdiği telgrafta Siyasî ve içtimai hakların kadın tarafından kullanılmasının, beşeriyetin saadeti ve prestiji bakımından elzem olduğuna eminim ifadelerine yer vermiştir. Buna göre, Türk kadınının dünya kadınlarıyla ilişkilerinin alacağı şekil de ******'ün Türk Kadını'nın Dünya Kadınları'na elini vererek dünya barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz ifadeleriyle belirlenmiştir. (1)

******'ün 1923'lerden itibaren üzerinde titizlikle durduğu ve uygulamaya koyduğu kadın hakları için dünya, ancak 1975 yılında birlik olarak çaba sarfetme gereği duymuş ve bu yılı Kadın Yılı olarak ilân etmiştir.

******çü Düşünce Sistemi çok iyi tahlil edildiğinde Kadın ve Eğitimi konusunda aşağıda yer alan boyutlar yoğunluk kazanmaktadır.

Kadının Toplumdaki Statüsü

Kadın, aile ve toplum arasında bir köprü görevini görür. Kadının toplumlarda yerine getirdiği görevleri itibariyle, sosyal sistemin işleyişine katkısı büyüktür. Bu açıdan kadının toplumdaki statüsü incelenirken, önce onun birey olarak kişiliğini kazanması, daha sonra aile ve toplum içerisindeki durumu düşünülmelidir.

******'ün bu konuya ilişkin yaklaşımı dikkate değerdir.Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüteceğimiz yol vardır. Bu yol,Türk kadınını çalışmamıza ortak yapmak, ilmî, ahlâkî, sosyal, ekonomik yaşamda erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve destekleyicisi yapmak yoludur. (2)Bu düşünce yapısı, Türk toplumunda kadının bir kişilik kazanmasına yol açmıştır. Bu açıdan bakıldığı zaman, ******'ün kendine özgü bir kadın anlayışı vardır.O, bugün dünya aydınlarının birleştiği ve Birleşmiş Milletler Teşkilâtı'nın yaymaya çalıştığı ileri düzeydeki görüşü çok daha önceleri dile getirmiştir. 1923 yılında İzmir'de yaptığı konuşmada :Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz herşey kadının eseridir.(3) diyen ******, her toplumun iki cinsten oluştuğunu, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinilmesini o toplumu yarı yarıya zayıflattığını vurgulamıştır.

Toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebini, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurumuzun sonucunda gören ******, kadınlarımızın erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha fazla bilgili olmak zorunda olduklarını belirtmiştir. Çünkü, Ona göre Türkiye Cumhuriyeti'inde kadın, en saygın yerde, herşeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır.

******, Türk kadınına Türk ordusu saflarında resmen ve üniformalı olarak yer veren ilk generaldir. O,“kadın meselesinde cesur olalım.Kuruntuyu bırakalım, açılsınlar, zihinlerini ciddi ilimler ve fenlerle süsleyelim”(4)derken, kadının hem kişiliğini kazanmasını, hem topluma katkısını hem de eğitilmesini istemiştir.

Türk Kadınının Farkı

******'e göre, dünyada hiçbir milletin kadını Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim(5)diyemez. Dolayısıyla Türk Kadını kendisine tanınan bütün haklara lâyık olduğunu, hem söz konusu haklar tanınmadan önce asaleten ve kahramanlığı ile hem de bu haklar tanındıktan sonra kısa zamanda çeşitli mesleklerde gösterdiği başarılarla kanıtlamıştır.

Türk Kadınının Fedakârlığı

5 Aralık 1934'te Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin bir lütuf olarak değerlendirilmemesini önemle belirterek Belki erkeklerimiz memleketi istila edenlere karşı süngüleriyle, düşman süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında hazır bulundular. Fakat, erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir.. diyen ******, çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu getiren, mahsülleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yağmur demeyip, sıcak demeyip cephenin harp malzemesini taşıyanların Anadolu'nun fedakâr kadınları olduğunu vurgulamıştır.

Türk Kadınının Toplumun Sosyal ve Ekonomik Yapılanmasındaki Yeri

******,Türk toplumunun yapılanmasını ve kalkınmasını, Türk kadınının kalkınmasına bağlı olduğu kanısındaydı. Gerçekten de İstiklâl Savaşı boyunca cephede döğüşen, cephe gerisinde sırtında cephane taşıyan Türk kadınının bu davranışları dışında ülkenin kurtuluşu yolunda mitinglere katılmak, dernekler kurmak ve yabancı devletlerin dikkatlerini çekici bildiriler yayınlamak suretiyle bir çok etkinlikleri olmuştur.

******, bir toplumun kadın-erkek birlikte kalkınabileceğini, bunlardan birinin ihmal edilmesinin ülke için büyük bir hata olacağını şu ifadelerle dile getirmiştir:Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün müdür ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim, diğerini görmemezlikten gelelim de kitlenin tümü ilerlemeye imkân bulabilsin?.. Şüphe yok ki, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber arkadaşça atılmak, ilerlemek ve yenileşme sahasına birlikte geçmek lazımdır. İşte, böyle olursa inkılâp başarılı olur(6)******'e göre, toplumu kalkındırmak istiyorsak,Türk Kadını'nı çalışmalarımızda ortak etmek, sosyal hayatımızı onunla birlikte yürütmek, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı yapmak zorundayız.

Türk Kadınının Eğitimi

Sağlıklı bir toplum, dengeli ve tutarlı bir aile yapısını gerektirir. Toplumların sosyal yapılarının sağlamlığının, kadınlarının iyi eğitilmişliği ile paralel olduğunu gözlemleyen ******, Türk toplumu için aynı düşünceleri gerçekleştirmek üzere bütün yurt gezilerinde ve meclis konuşmalarında kadınların eğitimi konusunu dile getirmiştir.


Millet Meclisi'nde milletimiz kuvvetli bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her bakımdan yükselmelerini temindir. (7)hitabında bulunan ******, bir toplumun iki cinsten oluştuğunu hatırlattıktan sonra, bunlardan sadece birinin çağın gereklerine uymasıyla ilerlemenin yarım kalacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürmüştür:Bizim toplumumuzda bilim ve fen gerekiyorsa bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın elde etmeleri gereklidir. Kadınlarımız da bilim adamı, fen adamı olacaklar, erkeklerin geçtikleri bütün öğrenim kademelerinden geçeceklerdir.(Cool

İşte bu ifadelerle,Türk kızına bütün okulların, bütün mesleklerin kapıları erkek çocuklarla aynı koşullarda açılmıştır.

SONUÇ

******çü Düşünce Sistemi'nde Kadın ve Eğitimi anlayışı, bugün çağdaş dünya aydınlarının birleştiği ve uluslar arası teşkilâtlarca yayılmaya çalışıldığı görüşler çizgisindedir.

Toplumun ilerlemesi, gelişmesi ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmesi için,Türk Kadını'nın şu boyutlardaki niteliklere sahip olması gerekir.

1. Kadın, yasal ve eğitim-öğretim alanlarında erkekle eşit fırsatlara sahip olmalıdır.

2. Kadının en önemli görevi analıktır.

3. Kadın, toplum hayatının her alanında aktif bir şekilde yer almalıdır.

4. Kadının analık sorumluluğunu ve toplumdaki görevini aktif bir şekilde yerine getirebilmesi için çağdaş bilgilerle donatılması gerekmektedir.

Görüldüğü gibi,******çü Düşünce Sistemi'nde Kadın ve Eğitimine ilişkin görüşler, kadının hem topluma katılması hem de eğitilmesi biçimindedir. Kadının eğitilmesi ise, onun kişiliğinin gelişmesi ve çocuğunun eğitimcisi olması bakımından önem kazanmaktadır.

Ancak, kadının bu görev ve sorumluluklarına karşılık, toplumsal statüsü, Cumhuriyetten günümüze istenilen düzeye yükselememiştir. Çünkü, herşeyden önce, teknolojik değişmenin yaşandığı Türkiye’de, değişen toplumsal yapıda kadının layık olduğu konuma ulaşması için gerekli bilgi ve becerileri tüm kadınlar aynı derecede elde edememişlerdir. Eğitim görme şansına genellikle kent kadını sahip olabilmiştir. Kırsal kesim kadınları, zaman zaman açılan yaygın eğitim faaliyetlerinden bir ölçüye kadar yararlanmışlar, okuma-yazma öğrenmişlerdir. Fakat, sadece okuma-yazma öğrenmek kadına, sahip olduğu konumda fazla yarar sağlayamamıştır. Bunların büyük bir kısmı, okuyacak zaman ve okuyacak materyal bulamadıkları için kısa sürede okuma-yazmayı unutmuşlardır. Öte yandan, kırsal kesim kadınlarının çok az bir kısmı orta ve yüksek öğretime devam etmektedir. Kent kadınları arasında öğrenim fırsatı elde edenler ise, kültürel yapının kendilerine çizdiği çerçevenin dışına pek fazla çıkamamaktadırlar.


Yrd.Doç.Dr. Ahmet ÇOBAN


(*)Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı.

(1)Burhan Göksel.“****** ve Kadın Hakları”, ******çü Düşünce, Türk Tarih Kurumu Basımevi,Ankara, 1992, s.924-25.

(2)Mahmut Tezcan.“******’ün Eğitim Anlayışına Felsefî ve Sosyolojik Bir Yaklaşım”, ******çü Düşünce. Türk Tarih Kurumu Basımevi,Ankara, 1992, s.746.

(3)Göksel, a.g.e., s.928.

(4)Tezcan, a.g.e., s.746.

(5)Turhan Feyzioğlu. “****** ve Kadın Hakları”, ******çü Düşünce. Türk Tarih Kurumu Basımevi,Ankara, 1992, s.889.

(6)******çülük, Millî Eğitim Basımevi,İstanbul, 1984, s.136.

(7)Emel Doğramacı. “****** ve Kadın Hakları”, ******çü Düşünce. Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1992, s.904.

(8)Turhan Oğuzkan, “******çü Eğitim Politikası ve Millî Eğitim”, ******çülük. Genel Kurmay Basımevi, Ankara, 1983, s.115.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
******çü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitimi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ******çü Düşünce Sisteminde Kadın ve Eğitimi ::..
» ******çü Düşünce Derneği
» ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE Mİ, ATATÜRKÇÜLÜK MÜ?
» ******çü düşünce ışığında çağdaşlaşma
» ******çü Düşünce Kulupleri Federasyonu(ADFK)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kemalizm :: Kemalizm Nedir?-
Buraya geçin: