Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 NEDEN? - Rıza Tanrıkulu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

NEDEN? - Rıza Tanrıkulu Empty
MesajKonu: NEDEN? - Rıza Tanrıkulu   NEDEN? - Rıza Tanrıkulu EmptyÇarş. Ağus. 12, 2009 5:04 pm

NEDEN?

Bu ülkede ne oluyor?

Kim nelere alet oluyor?

Kim nerede ne yapıyor?

Kime neler yaptırılıyor?

Anlamak gerçekten zor. Aslında her şey gün gibi ortada ama kimse anlamak istemiyor. Çünkü anlamaya başladıklarında ya da anladıklarını gösterdikleri anda bir şeyler yapma gereği duymaktan korkuyorlar. Ekmek yedikleri eli ısırmaları gerektiğini anlayacaklar ve bundan korkuyorlar. Onlara o mevkileri veren toplum içinde itibar sağlayan kişilere karşı bir şeyler yapmaktan korkuyorlar.

Bir açılımdır tutturmuşlar. Neymiş efendim Hakurk’ta Basyan’da, Avaşin’de ne kadar terörist, devlete kurşun sıkmış, 20 yaşındaki gencecik vatan evladını şehit etmiş çakal, Amerikan uşağı varsa ülkeye alacak onlara iş ve aş verecek ve terörü bitirecekmiş. Terör olayını sadece bundan ibaret sayan, bu tutum sonunda iş bitecek diye bakan dar ve geri kafalı bir siyasi zihniyetin elinde güzelim ülkem harcanmakta. Terör denilen bu illetin dış ülkelerdeki elini görmezden gelmekte ve sadece günü kurtarmaya yönelik olarak davranılmakta. Bu siyasi tavır da ülkemi dönüşü zor bir yola sokmakta. Bunu herkes biliyor herkes görüyor ama kimse bir şey yapmıyor.

Neden?

Çünkü bir şey yapmaktan korkar hale geldik getirildik. Susmaması, ilk anda tepki göstermesi gerekenler hala susuyor ve suskunluk sürelerini de uzattıkça uzatıyorlar. Sükût ikrardandır diye bir laf vardır bilir misiniz? Sustukça her şeyi kabul ediyor sayılırsınız. Konuştuğunuz zamansa iş işten geçmiştir. Çünkü sizin suskunluğunuz süresince herkes sizi suçlu görmüş ve o şekilde bakmaya başlamıştır. Siz artık istediğiniz kadar biz masumuz temiziz deyin. Aslında masum ve temiz olmadığınızı çok iyi biliyorsunuz.

50 yıldır bu ülkenin kendi silahını üretecek ulusal savunma sanayisini kuramadınız.

30 yıldır ülkenin belini büken, analarımızı ağlatan PKK belasını bitiremediniz.

Öcalan davasında "tarafız" dediniz idam edilmemesi durumuna ses çıkarmadınız ya da gereği neyse yap(a)madınız .

28 Şubat bin yıl da olsa sürecek dediniz. Kaç şubatta bitti bu söylem.

En son teröriste kadar mücadelemiz devam edecek dediniz; şimdi ülkeyi yönetmekle görevli olanlar, dağda arkadaşımızı, arkadaşlarınızı şehit edenlerle çözüm arıyorlar.

O koltuğa oturan hangi komutan olsa ilk hafta bağımsızlıktan dem vurup esip gürlüyor. Sonrasında ise kapalı kapılar ardında her ne konuşuluyorsa bir suskunluktur, durumu kabullenmektir gidiyor.

O kapalı kapılar ardında siyasi, askeri, ticari şantaja mı maruz kalınıyor?

Bunu bilmek Türk milletinin hakkıdır.

Türk milleti kapalı kapılar ardındaki gizli anlaşmalarla belirlenen bir meçhule sürüklenmeyecek kadar büyüktür.

Türk milletinin önünde Gazi Paşa gibi bir komutan düşsün. Bugün de, yarın da emperyalistleri Anadolu’nun kavruk bozkırına gömmeye evelallah gücü de imanı da yeter!

Ülkede olmayan bir savaş ortamı yaratılmaya çalışılmakta ve devlet tabiri caizse teröristle masaya oturmakta.

Adını sanını bilmediğimiz ülkelerde bile “devlet asla teröristle pazarlık yapmaz, masaya oturmaz” denirken koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nde devletin en yüksek makamları masaya oturmak için can atıyor ve nerdeyse bunu bir siyasi başarı imiş gibi göstermeye çalışmakta.

Bu çabalarının arkasında Amerika’daki efendileri – kalifiye bir CIA elemanı- ve yandaşları var.

Onlar değiller mi ki ülkedeki tüm ulusalcıları bir gecede toplayıp, Hakurk’taki, Basyan’daki uşaklarını “tanık” sandalyesine oturtup, önlerine koydukları kâğıt parçacıklarını okutup suçlayan.

Onlar değiller mi ki kendi yazdıkları “ŞOK BELGELER” i kendi TARAFlarında yer alan gazetelerde günlerce yayıp halkı devletine soğutan.

Ama acı olan ise devletin esas koruyucularının hala susması ve tabiri caizse yenilgiyi kabul etmiş olmaları ya da öyle davranmaları.

Gece gündüz peşlerinde koştukları, ranza arkadaşlarını şehit eden kalleşlerin bu kadar yüksek sesle konuşabilmelerine neden sessiz kalıyorlar?

Şimdi size soruyorum bu durumda vatan için canını, gözünü kırpmadan feda eden biricik evlatlar rahat uyuyorlar mıdır?

Biz niçin öldük demiyorlar mıdır?

Oğlunu aziz vatanın bağrına emanet eden gözü yaşlı analar hala “vatan sağ olsun” diyorlar mıdır?

Ya da demeli midirler?

Neden hala susuyor ve hala bekliyoruz?

Neden hala imam- cemaat ilişkisi içinde yaşamaya mahkûm olduğumuzu düşünüyoruz.

Neden hala susuyoruz, susuyorsunuz?

NEDEN?

www.hakimiyetimilliye.org
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NEDEN? - Rıza Tanrıkulu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İngiltere’nin Çikın Tikka Masala ve Köri Sorunu! - Yusuf Rıza Günaydın
» NEDEN BAĞIMSIZ KEMALİST FORUM?
» LİBERALLER KEMALİZME NEDEN DÜŞMANDIRLAR?
» İşçi Partisi Neden Kemalist Devrimi Savunuyor?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Genel Başlıklar :: Güncel Makaleler-
Buraya geçin: