İşçi Partisi sosyalist bir parti, fakat sürekli Kemalist Devrimi savunuyor. Çelişme yok mu?
İşçi Partisi, Bilimsel Sosyalizmi eylem kılavuzu olarak kabul ediyor.
Bilimsel Sosyalizm, felsefede diyalektik materyalizm, toplumsal bilimde ise Tarihsel Materyalizmden oluşur.
Bu nedenle İşçi Partisi’nin Kemalist Devrime ve Kemalizme bakışı tarihsel materyalisttir.
Kemalist Devrim, Türkiye’nin yüzyıldır yaşadığı mili demokratik devrim sürecinin en önemli devrimci atılımıdır. Ancak, tamamlanamadı, yarım kaldı.
Hiç kimse tarihe çalım atamaz, herhangi bir aşamanın üzerinden atlayamaz. Zaten görüyoruz, Türkiye’nin önündeki adım, emperyalizmden ve kapitalizm öncesi kalıntılardan kurtulmak, somut olarak mafya tarikat rejimini devirmek, bağımsız demokratik bir toplum kurmak ve kesintisiz olarak sosyalizme geçmek.
Kemalist Devrimi tamamlamak, Tarihsel Materyalizmin önümüze koyduğu devrimci adımdır. Bunu reddedenler, Bilimsel Sosyalizmi de reddetmiş oluyorlar.
Ezilen Dünya ülkelerinde, Bilimsel Sosyalist partiler, elbette öncelikle mili demokratik devrimin tamamlanması için mücadele edecekler.
Altı Ok, mili demokratik devrim programıdır. Bu program kafadan uydurulmamış, Türkiye’nin devrimci süreci içinde, pratik içinde oluşmuş. Daha önemlisi topluma malolmuş, çevresinde büyük güçleri toplamak mümkün. Altı Ok’u başka formülerlede ifade edebilirsin, ancak o zaman geniş halk kitlelerine Altı Ok kadar somut kavratamazsın. Çünkü Türkiye halkı o programı yaşamış, ne olduğunu biliyor, toplumsal bellekte yer etmiş. İşçi Partisi, fili tarif etmek yerine, fili somut olarak halkın önüne koyuyor.
Ayrıca ve daha önemlisi, Altı Ok Türkiye tarihine yaslanıyor. Tarihsel materyalistiz diyoruz. Ne demek?
Madde zamanın içinde vardır. Zamanın dışında bir madde yoktur. Devrimci birikimi de zamanın, yani tarihin içinde oluşur. Türkiye’nin devrimci birikimi, somut olarak 1876 Meşrutiyeti ve 1908 Devrimi, Kemalist Devrim, 27 Mayıs 1960 hareketi ve sonrasındaki emekçi hareketi içinde oluştu. Bu birikimin en önemli halkası, Kemalist Devrim’dir. o nedenle Kemalist Devrim’e yaslanmak, tarihin içindeki maddeye yaslanmak, oradan güç ve enerji almaktır.
Makineyi çalıştıracaksın, sobayı yakacaksın, sana enerji lazım. Ben tarihin dışında, zamanın dışında bir enerji istiyorum diyebilir misin? Kömür, elektrik, petrol, hepsi zamanın içinde, tarihin içinde. Devrimin maddesi olan devrimci birikim de zamanın içinde.
İşçi Partisi, Bilimsel Sosyalist olduğu için geçmiş devrimci birikime dayanıyor. Çünkü maddeye dayanıyor. Partimiz, devrim yapmak istediği için tarih içindeki devrimci birikimi son damlasına kadar değerlendirmeye çalışıyor.
Engels ve Lenin, Marksizmin üç kaynağı olduğunu söyler. (Engels, Bilimsel Sosyalizm ve Ütopik Sosyalizm’de Lenin İsviçre Ansiklopedisine yazdığı yazıda Marksizmin üç kaynağını anlatır.) Nedir o üç kaynak: Alman felsefesi (Hegel ve Feurbach), İngiliz ekonomi politiği (Adam Smith, Ricardo), Fransız sosyalizmi (ütopik sosyalistler, Fourier’ler vb) Dikkat edilirse bu üç kaynak da burjuvadır. Bu yüzden biz Marks’a, Engels’e ve Lenin’e “İngiliz Burjuva ekonomisti”, “Hegelci” veya “Feurbachçı” veya “Ütopik sosyalist” diyebiliyor muyuz?
Bilimsel Sosyalizm gökten zembile inmeyeceğine göre, kendisinden önceki tarihsel birikimden kaynaklanacaktı elbette. Ve o tarihsel birikim de, Bilimsel Sosyalizmden önce, en son burjuva devrimciliği tarafından geliştirilmiş ve formüle edilmişti.
Gelelim bize, Türkiye sosyalizmine.
Türkiye sosyalizmi de, dünya ölçeğinde insanlığın bilim mirasına dayanacak, öte yandan kendi ülkesinin teori ve pratik mirasından beslenecek. Devrimi Türkiye zemininde yapacağına göre, senden önce Türkiye’deki teorik ve pratik miras neyse, onu özümlemek, kendine mal etmek zorundasın. Bunun ötesindeki bütün tavırlar metafiziktir, fizik ötesidir. Fizik ötesi olunca da, devrim değildir. Çünkü devrimin kendisi, pratik, fiziki bir olay.
Siyasal düzlemde, aşamalı olmak zorunludur. Çünkü yalnız toplumlar değil, maddenin hareketi de dalga dalgadır. Su, dalga dalga ilerler. Elektrik, dalga dalga, ses de dalga dalga. Toplumlar da dalga dalga, yani aşamalardan geçerek ilerler. Bu aşamalı ilerleme, zaman zaman geri dönüşleri, zikzakları da içerir.
Neden? Çünkü hareket, çelişmenin çözümüdür, karşıt kutuplar arasında çelişmenin çözümüdür. Zıtların varlığı, hareketin düz değil, dalgalar halinde olmasını zorunlu kılar. Toplum, aşamalardan geçerek ilerlediğine göre, örneğin kabile toplumundan kapitalizme ve sosyalizme sıçranamayacağına göre, Bilimsel Sosyalist, kendi toplumunun önündeki aşamayı, o aşamanın içindeki evreleri saptayacaktır.
Her toplum, Marks’ın belirttiği gibi, ancak önündeki sorunu çözebilir. Sen, toplumun önündeki sorunu, demokratik devrim olarak saptadığın zaman, sosyalizmden vazgeçmiş olmazsın, tam tersine sosyalizme ilerlemenin yolunu açarsın.
İşçi Partisi’nin diğer sosyalistlerden farkı, öncelikle işte bu teorik birikimde, teorik derinliktedir.
Teori, tecrübelerin toplamıdır. Çünkü pratikten çıkar. Ve “gelecek tecrübelere” yol gösterir.
İşçi Partisi, dünya ölçeğindeki ve Türkiye ölçeğindeki toplumsal pratikleri, toplumsal tecrübe birikimini özümsediği için, devrime önderlik edebilir, edecektir. Çünkü kendi toplumunun maddesi ile, zaman içinde hareket eden madde ile birleşmiştir. O maddenin yasalarını anlamıştır ve bu nedenle o maddeye hükmedilme yeteneğini elde etmiştir. Bu hükmetme, elbette maddeye iradeyle istenen hareketin verileceği anlamına gelmez; maddenin hareketini keşfettiği için, bu harekete insan müdahalesine önderlik edebilir.
Diğer sosyalistler, Kemalist Devrim’e cepheden tavır aldıkları veya küçümsedikleri için, toplumların maddesiyle (emekçi kitlelerle ve diğer toplumsal hareketle) birleşme şansını kaybetmişlerdir. Hatta bu tutum, onları karşı-devrimin saflarına bile savurabilmektedir. ******’e düşmanlık, onları Şeriatçılarla ittifaka bile sürüklemektedir ve daha vahimi, böyleleri emperyalizmin mevzilerine girmişlerdir.
Buradan şu sonuca varırız: Tarihsel birikime yanlış tavır, bir örgütü, toplumun hareketinden koparır ve devrim karşıtı bir mevziye sürükler. Çünkü tarihe yanlış tavır almak, maddenin hareketine meydan okumak, tarihin dışına düşmektir.
Anasayfa 