Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Devlet Sosyalizmi ve Türk Devletçiliği

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
onur

onur


Mesaj Sayısı : 124
Kayıt tarihi : 19/07/09

Devlet Sosyalizmi ve Türk Devletçiliği Empty
MesajKonu: Devlet Sosyalizmi ve Türk Devletçiliği   Devlet Sosyalizmi ve Türk Devletçiliği EmptyPaz Ağus. 16, 2009 10:38 am

Devlet Sosyalizmi ve Türk Devletçiliği

****** İhtilali, Mahmut Esat Bozkurt:

Devlet Sosyalizmi Nedir?

Özel mülkiyeti tanıyan, fakat insanın insan tarafından sömürülmesini önlemek ve milli kalkınmayı başarmak için devlete ekonomik işlerde kontrol ve teşebbüs hak ve yetkilerini kabul eden bir sistemdir.

Devlet sosyalizmi, iki yönden mütalaa olunabilir.

1. Hafif şekli.
2. Mütekamil şekli.

Paris hukuk fakültesi profesörü, modern ekonomistlerden, Henri Truchy diyor ki:
"Devlet sosyalizmi, Eisie Nach kongresinin beyannamesine göre, özel mülkiyetin muhafazasına ve rekabet rejiminin korunmasına taraftardır. Bunların ifasını, ekonomik selamet için zorunlu saymaktadır. Fakat ekonomik düzende, büyük suiistimaller mevcut olduğundan, devlet bunları cezalandırmakla yükümlüdür. Çünkü devlet insanlığın en büyük ahlak kurumudur."

Bu, devlet sosyalizminin hafif şeklidir.

Devlet sosyalizminin gelişmiş şekli hakkında da aynı zat şunları söylüyor.
"Devlet sosyalizminin belli başlı temsilcilerinden olan profesör Wagner kürsü sosyalizminden başka hiçbir esas kabul etmez. Fakat daha cüretli tedbirler tavsiye eder. Profesör Wagner özel mülkiyet prensibini muhafaza etmekle beraber, müşterek bir mülkiyetin kurulmasını ve özel ekonomik teşebbüslerde sıkı bir kontrol ister."

Devlet, fiziyograsinin, liberal ekolün öğütlerine ragmen, ekonomi işlerine karışmalı mıdır?

Bu karışma fayda yerine, zarar vermez mi?

Buna, en susturucu karşılığı, Lassall vermektedir.

Diyor ki:
"Ekonomide, serbest rekabet sistemini mutlak olarak benimsemek fiziyograsiyi, liberalizmi bütün prensipleriyle "laisser passer, laisser faire-bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler"de olduğu gibi uygulamaya kalkışmak ve devletin karışmasını asla kabul etmemek, bütün insanların eşit doğduklarına, eşit zekâ ve eşit bilgiye, eşit kuvvete sahip olduklarına inanmaktır.

"Eğer hakikat bu olsaydı devlet de, hükümet de gereksiz olurdu. Denge kendiliğinden kurulurdu.

"Halbuki hakikat bu değildir.

"Hakikat, insanlar arasında kuvvetçe, zekâca, bilgice fark olduğudur. Bundan dolayı, nasıl ki, devlet, kuvvetlinin zayıfı ezmemesi için ceza kanunu ile cezalandırmayı kendisine vazife edinmiş ise, edinmek mecburiyetinde kalmış ise, ekonomik bakımdan da zayıfı sömüreni önlemesi, haksızlığa, soygunculuğa meydan vermemesi zorunludur."

Öyle ya..., Devlet bir tokat vuranı bile cezalandırıp dururken, kalın sermayeleriyle binlerce ve binlerce insanı somürenlere nasıl göz yumabilir?

İşte bize göre, sosyal haksızlığı önleyecek olan gerekli tedbirler, devletçilik sistemi içinde yeter derecede gözetilmiştir. Türk devletçiliği de kendisini bu esaslarla ifade etmektedir.


derleme derinsular.com dan alınmıştır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Devlet Sosyalizmi ve Türk Devletçiliği
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» TÜRK SOSYALİZMİ
» Türk adı...
» Türk Olmak
» Türk Bolşevik İttifakı
» Rus Bolşevizmi Türk Komünizmi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kemalizm :: Kemalist Yazarlar ve Düşünürler :: Mahmut Esat Bozkurt-
Buraya geçin: