Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 KÖLELEŞEN BİREYLER SÜRÜLEŞEN TOPLUM - Burhan ÖZBEY

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

KÖLELEŞEN BİREYLER SÜRÜLEŞEN TOPLUM - Burhan ÖZBEY Empty
MesajKonu: KÖLELEŞEN BİREYLER SÜRÜLEŞEN TOPLUM - Burhan ÖZBEY   KÖLELEŞEN BİREYLER SÜRÜLEŞEN TOPLUM - Burhan ÖZBEY EmptyÇarş. Ağus. 12, 2009 5:13 pm

KÖLELEŞEN BİREYLER SÜRÜLEŞEN TOPLUM

Bir ülkede, yoksulluk, sefalet gittikçe doruklara doğru tırmanıyorsa, o ülkede bir kesim de yani mutlu azınlıkta, hızla ve haksız şekilde zenginleşiyor demektir.



Bu da hiç kuşkusuz mevcut oligarşik yapı sayesinde gerçekleşiyordur.



Emperyalizm, hedef seçtiği ülkeyi güçsüz bırakmak için, o ülke halkının değer verdiği milli ve manevi değerler yanında, ordusunun da onuruyla oynar.



Halkın ordusuna karşı duyduğu güven ve bağlılığını yıkmaya çalışır. Üst komutanların haysiyetine yönelik haince plânlar yapar ve onları değersizleştirmeye çalışır…



Bir ülkenin silahlı kuvvetlerini sarsmadan, yıpratmadan, güçsüzleştirmeden o ülkede emperyalizmin hedefine ulaşması düşünülemez. Önce milli ve manevi değerler çürütülür sonra da ordunun çökertilmesine gidilir…



Emperyalizm ve onun eşdeğeri oligarşik yapı, ne hazindir ki Türkiye’de bireylerin bozulmasını, umarsızlık ve umutsuzluğa düşmesini istemektedir.



Ahlak ve vicdan yoksunu büyük zenginler, üstseçkinler ve oligarşik yapı; bozulmuş bireyleri ile “sürü” olmuş toplumda, huzur içerisinde olabileceklerini anlamış durumdalar…



Rant – rantiye bir avantajın ve üstünlüğün hak edilmeden kazanılmasıdır.

Bir yerde rantiye varsa, köle de vardır. Bu iki olgu birbirinden ayrılmaz.



Bugün ülkemizde adları tanımları “köle” olmasa da, tam anlamıyla “köle” gibi yaşayan milyonlarca insanımız var. Yoksulluk ve açlık sınırında hayat süren bireylerin, insan gibi yaşadıklarını kim iddia edebilir!



Bu gün 4 kişilik ailenin hayatta kalması için, Türkiye’de çalışanlara “asgari ücret” altında reva görülen aylık ücret 520 TL dolayındadır. Bu rakamın akılla, vidanla, sağduyu ile bağdaşır tarafı var mı?



Ülkemiz insanı artık bilmelidir ki; halk olarak yaşamsal olanaklar açısından ne denli dibe doğru gidiyor ve köleleşiyorlarsa, ülkede o denli de hızla köşe dönen, “tatlı yaşam” içinde ki rantiyelerin sayısı da ayni hızla artıyor demektir. Çöküş ve tükenişin kaynağı, hiç şüphesiz “kötü yönetim” dir. Ülkenin kötü yönetilmesidir!...



X



Türk halkının sağduyusu, basireti ne yazık ki bağlanmış durumda.



Hem aç ve yoksullar, hem de bu yaşamı kendisine reva görenlere karşı, “oy” bonkörü durumundalar. Kiminle konuşsanız, kimi dinleseniz, geçim açısından kan ağladığını söylüyor… Ama “sandık” ne hikmetse ayni şeyi söylemiyor..



Ülke ekonomik olarak İkinci Dünya Harbi yıllarının yaşandığı süreçteki küçülme oranından da fazla küçülmüş durumda. Küçülme ve dibe doğru gidiş henüz hız kesmiş değil.



Hal böyle iken Sayın Başbakan, artık yolsuzlukla mücadele sözünü de hiç ağzına almamakta, ülkede varlığı ve yoğunluğu iddia edilen yolsuzlukların akibetini, 4 yıl önce iktidar olarak içine girdikleri “Damar(!)” da bırakmayı yeğlemiş durumda.



Her gün bangır bangır Ergenokan açıklamaları ve yorumları yapılıyorken, ülkeyi yönetenlerin ağzından “Deniz Feneri” konusunda aylardan beri tek kelime çıkmıyor. Kahredici bir suskunluk karabulut gibi etkinliğini sürdürüyor… Tabi nereye kadar!...



X



Demokrat Parti’nin, bitiş yani çöküş yılı olan 1960 yılının ilk aylarında hayata geçirdiği ünlü ve utanç verici “Tahkikat Komisyonu” olayı hariç, Cumhuriyet tarihinde medyanın bu iktidar döneminde olduğu kadar baskı altında tutulduğu görülmemiştir. Susturulan, ekonomik açıdan tehdit edilen basın ne denli gerçekleri halka duyurabilir ki? Zaten durum meydanda…



Sonuç olarak:



Ülkede durum:



Halk suskun, ürkek ve çaresiz…



Çarşı-pazar, piyasa yangın yeri gibi…



Basın ayakta kalabilmenin amansız savaşımında…



Ordumuza yönelik yıpratıcı faaliyetler endişe veriyor…



Siyasete olan güven ve saygı dibe vurmanın alarmını vermekte…



İşsizlik ise, akıl almaz boyutlara ulaşmış bir tablo sergiliyor…



İşçi, memur, emekli, küçük esnaf çoktan bitmiş…



Yargıya karşı olan güven ciddi biçimde yara almış durumda…



Ve,



Bireyler köleleşiyor toplum sürüleşiyor…



BURHAN ÖZBEY


www.hakimiyetimilliye.org
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
KÖLELEŞEN BİREYLER SÜRÜLEŞEN TOPLUM - Burhan ÖZBEY
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Genel Başlıklar :: Güncel Makaleler-
Buraya geçin: