Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 SPARTA TARİHİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

SPARTA TARİHİ Empty
MesajKonu: SPARTA TARİHİ   SPARTA TARİHİ EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 7:16 pm

SPARTA
SPARTA TARİHİ 654pxspartaterritory
Sparta (eski Elence; Attika lehçesi: Σπάρτη Spártē, eski Dor lehçesi: Σπάρτα Spártā), klâsik antik çağda en çok „Λακεδαίμων“ Lakedaimōn olarak adlandırılan kent M.Ö. 2. binyılın sonunda yaşanılan Dor istilasının hemen sonrasında Peloponnes (Mora) Yarımadasında Dorlar tarafından kurulan şehir ve şehir devleti.

En güçlü rakibi Mora ile Tesalya arasında bulunan Attika bölgesinde kurulmuş olan Atina kent devletiydi. İki devlet arasında Pers istilası yıllarında oluşturulan ittifak ilişkisi daha sonra Atina'nın bütün Helen dünyasını kendi çatısı altında birleştirmeyi arzulayan politikası neticesinde rekabete dönüştü. Bu rekabet sonucunda M.Ö. 431'de başlayıp aralıklar ile 27 yıl süren ve tarihe Peloponnes Savaşı olarak geçen bu savaş Yunan dünyasının Büyük İskender dönemine dek parçalı siyasal yapıda kalmasına yol açtı.

Kuruluşu

M.Ö. IX. yy. sonunda Pitana, Meson, Limnai, ve Kynosura isimli dört köy birleşti. Ancak şehir hiçbir zaman sur içine alınmadı. M.Ö. VIII. yy.'da Eurotas vadisi yakın dağlar ve kıyı ovası da şehrin topraklarına katıldı. Zengin eyalet Messinia ele geçirildi. İç savaşlarında yaşandığı dönemde şehride örgütlenmeler başladı. Kurumlar Lykurgos tarafından kuruldu. Bir tür anayasa ilan edildi. Lakedaimonlular'ın sitesi tüm haklara sahip vatandaşlardan oluşuyor, eşitler olarak adlandırılan bu yurttaşlar devletten, Heiloslar tarafından işlenen toprak hissesi (kleros) alıyorlardı. Heiloslar bazen aşağılanıyor ve ülkede huzuru sağlamak için gerekli görülen terör dönemlerinde öldürülüyorlardı. Perioikoslar ise kendi geleneklerine göre yaşıyorlardı. Orduyu iki kral komuta ediyor, siyasal yaşamı ise Gerusialar yönetiyordu. Sparta'daki yaşam bu dönemde çok parlaktı. Ancak ülkede gerginlik artmaya başladı. Argos ile yapılan savaşta yenildiler. Sistem katılaştı. Katı bir eğitim sistemi kabul edildi.Her türlü lüks yasaklandı. M.Ö. 550'ye doğru, Khilon'un dönemindeki Sparta, elindekileri korumakla yetinene, kendi içine kapanık bir şehir oldu.



Sparta Uygarlığı

Sparta Uygarlığının en belirgin özelliği aşırı disiplinli askerî örgütlenmesiydi. Toplumda her erkek ve kadının görvleri vardı. Erkekler askerdi. Kadınlar ise devlete asker yetiştirmekle görevli anne konumundaydı. Her kadın çocuğuna altı yaşına kadar büyütmek, dayanıklı ve sağlıklı olarak yetiştirmek mecburiyetindeydi. Altı yaşına kadar ailelerinin yanında kalan çocuklar bu yaştan sonra askeri disipline yavaş yavaş alıştırılmak üzere devletçe alınır ve ilerleyen yaşlarında eziyet verici şartlara dayanıklı olabilmeleri için bölge bölge dolaştırılırdı. Çocuklar yirmi yaşına geldiklerinde tam bir asker olarak hizmete başlar ve altmış yaşına kadar askerlik görevini yapardı. Altmış yaşına gelebilen erkekler bundan sonraki hayatlarını toplantılar yaparak geçirirlerdi. Sparta'da çok sert bir askeri disiplin yönetimi bulunuyordu. Sparta Uygarlığı'nın bir diğer özelliği ise köle düzenindeki farklılıklardı. Diğer Yunan uygarlıkları aksine Sparta Uygarlığında köleler temelde devlete aitti. Bir kölenin tüm kullanım hakkı devletindi ancak bağlı bulunduğu toprak sahibine de tarım ürünlerinden bir pay vermek zorundaydı. Toprak sahibi köleyi öldüremez ve ona işkence yapamazdı.Uygarlığın köle sınıfı İlot adını taşıyordu. İlotlar bir tür ekonomik özerkliğe de sahiplerdi. Çalıştıkları devletin eşit olarak bölüp dağıttığı arazi parçasını (Kleros) ekip biçerler ve üründen arpa, buğday, şarap, peynir gibi besin maddelerini toprak sahibine verirlerdi. Spartalılar savaşarak kazandıkları topraklardaki halkı da Kleros sistemine dahil ederdi. Kleroslarda hiçbir gerçek Sparta vatandaşı yaşamazdı. Sahip oldukları Kleroslar'da yaşamazlar, Sparta'da yaşarlar ve kendilerine bağlı İlotlar'ı yönetmezler, denetlemezler, topraklarından çıkaramazlar ve satamazlardı.

Altmış yaş üzeri üyelerden oluşan İhtiyarlar Meclisi devlet yönetimi ile ilgili kararlar alır ve 30 yaşını geçmişlerin oluşturduğu diğer bir meclis bu kararları sonuca bağlardı. Spartalılarda karar alma işlemi olağan dışıdır. Okunan maddeler toplantıya katılan kalabalığın çıkardığı seslerle hükme ulaştırılırdı. Kimin sesi çok çıkarsa o yönde karar çıkardı. Aristotales bu yüzden Spartalıları çok çocuksu bulmuştur. Spartalılarda bir diğer sınıf Periyekler adı verilen sınıftı. Periyekler 30.000 kişi kadardı. Bunlar devlet ilk kurulurken işgal edilen Lakonya bölgesinde yaşayan Aka uygarlığı soyundan gelenlerdi. Periyeklerin bir Sparta'lı gibi yönetimde söz sahibi olması ve asker olabilmesi ayrıca bir Periyek'in bir Sparta'lı ile evlenmesi de mümkün değildi. Periyekler tarım ticaret ve zanaatla uğraşmak ve devlete vergi vermekle yükümlülerdi.İlotlara bakarak oldukça özgürdüler fakat Sparta topraklarında yaşamak onlar için de kolay değildi. Spartalılarda İlotları denetlemek amacıyla muhbirler ve gözeticiler görev yaparlardı. İlotların yaşadığı kasabalara ara sıra pusu kurulur ve daha önceden tespit edilen ve ileride sakıncalı olabilecek İlot bireyleri öldürülürlerdi. Bu işle görevli kurumun adı Krypti'di. Bu yüzden İlotlar asla sivrilme davranışı içinde olamazlardı. Sparta Uygarlığında 2 kral vardı. Devlet iki kral tarafından yönetilirdi. Bu iki kralın saygınlıkları çok yüksekti. Krallık babadan oğula geçerdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

SPARTA TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: SPARTA TARİHİ   SPARTA TARİHİ EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 7:23 pm

Termofil Savaşı
SPARTA TARİHİ 300pxjacqueslouisdavid0
Termofil Savaşı (Yunanca Θερμοπύλαι, Termopile) Herodot'un verdiği bilgiye göre M.Ö. 480 yılında Yunan kent devletlerinden oluşan bir ittifakın Mora yarım adasını Balkanlar'a bağlayan Termofil dağ geçidinde kendisinden çok daha kalabalık istilacı Pers ordusuyla yaptığı savaştır. Tarihteki en ünlü direnişlerden biridir. Termofil geçidi Antik Yunandan itibaren savaşlara da sahne olmuştur.


Savaşın sebepleri

M.Ö. 480 yılında Pers kralı Serhas (Kserkses) babası Darius'un Atinalılara yenilmesinin öcünü almak için Çanakkale'yi geçerek, Yunanistan'ı istila etmek üzere yola çıktı. Herodot'un belirttiğine göre iki yüz elli bin savaşçıdan oluşan Pers ordusunun vatanları üzerine yürüdüğü haberi bütün Yunanistan'ı dehşete düşürdü. Yunanistan o tarihten aralarında siyasal birlik oluşturamamış ve birbirleri ile sürekli çatışan şehir devletlerinden oluşuyordu. Ancak Yunanistanın topyekün istilası tehdidi şehir devletlerinin bir ittifak oluşturmasını sağlamıştır. En büyük şehir olan Atina'nın en zayıf günlerini yaşıyor olması Antik Yunanistandaki bütün ümitlerin, Dor savaşçı özelliklerini taşıyan Spartalılara bağlanmasına sebep oldu. İki yüz elli bin kişilik ordunun başka türlü durdurulamayacağına inanan Sparta'nın eş iki kralından biri olan Leonidas tek çarenin Termofil Geçidi'nin tutulması olduğuna karar verdi. Kalabalık orduların hareket alanını kısıtlayan ve askeri manevralara izin vermeyen kayalık geçit ancak göğüs göğüse mücadele ile ele geçirilebirdi.


Savaş
SPARTA TARİHİ Termofilsava
Sparta'da Karnia Festivalinin başlaması Sparta'nın üst düzey yargıçlardan oluşan yönetim kurulu Eforların Sparta ordusunun yola çıkmasına izin vermemelerine neden oldu. 5 gün süren festivalin bitmesini beklemenin geçidin tutulması için geç kalınmasına yol açacağına karar veren Leonidas, Heredot'a göre 300 kişilik muhafız birliğini alarak geçidi tutmak ve yardım gelene kadar Pers ordusunu oyalamak için yola çıktı. Spartalılar müttefik de toplayarak MÖ 486 yılında Termofil geçidinde Perslerle karşı karşıya geldi. Persleri burada olabildiğince oyalayarak geride kalanlara ordu hazırlamaları için süre kazandırmış olacaklardı. 7 gün boyunca 300 Spartalı ve 700 Tespialıdan oluşan küçük Yunan birliği iki yüz elli bin Pers askerini geçitlerin öte tarafında tutmayı başardı. Ancak beklenen yardım gelmedi.

7. günün sonunda Pers generali Hidasnes, bir grup askeri Malisli Efialtes adında bir hainin gösterdiği bir dağ patikası üzerinden Yunanlılar'ın arkasına çıkartınca Persler geçidi arkadan sarabildiler. Bunun üzerine Sparta kralı Leonidas Tespialı askerlere geri çekilme emri verdi. Kendisi ise 300 askeriyle ülkesinin kanunları gereğince burada savaşarak ölecekti. Son muharebenin bitimine doğru ölen Leonidas'ın cesedini korumak için kalan son Spartalıların tırnak ve dişleriyle mücadele ettiği Herodot'un kayıtlarında belirtiliyor. Burada kahramanca ölen askerler sayesinde güç toplayan Yunan kentleri bu savaşın ardından Persleri Salamis ve Plateade mağlub ederek tarihin ilk demokratik düzenini korumuşlardır.
SPARTA TARİHİ Thermopylen
Pers ordusunun buradaki ağır kayıplar Serhas'ı o kadar korkutmuştur ki daha sonra Pers donanması Salamis'te yenilgiye uğradığında istilayı tamamlamak üzere ordusunun sadece çok küçük bir kısmını geride bırakarak Yunanistan'dan çekildi. Kalan bu ordu ise Platea Savaşı'nda yenilir. Termofil'deki Yunan savunmacıların başarısı, bir ordunun manevi gücünü yükseltmek için eğitimin, donanımın ve savaş alanın taktik kullanımındaki avantajları vurgulamak ve aynı zamanda bunaltıcı üstünlüğe karşı gösterilen cesaretin örneği olarak gösterilebilir. Spartalı ve Tespialı'ların kahramanca fedakarlığı çağlar boyunca birçoklarını etkilemiştir.

Tüm Spartalı ve Tespialı askerler cesurca savaşmışlarsa da, hepsinin en cesuru olarak Spartalı Dienekes gösterilir. Savaş arifesinde bir Trakya yerlisi Pers okçularının sayısını anlatmak için, Perslerin attığı okların güneşin yüzünü örttüğünü söylemiştir. Dienekes ise buna yanıt olarak gülmüş ve şöyle cevap vermiştir: "Öyleyse biz de gölgede savaşırız"

Asker sayısı konusunda ihtilaflar

Termofil Savaşının tarihteki varlığı tamamen Herodot'un kayıtlarına dayanır. Diğer bütün tarihçiler (Romalılar dahil) bu savaş için Herodot'a atıfta bulunmuşlardır. Tarihte Pers -Yunan savaşlarının olduğu yadsınmadığı halde, Pers ordusunun 2 milyon 600 bin gibi bir sayıya ulaştığını askerlik mesleğinden biraz anlayanlar için mümkün olmayan, sadece Yunan kahramanlığını abartmak için kullanan Herodot 'un Termofil savaşı ile verdiği bilgiler son derece şüphelidir.

Büyük bir ordu (30.000 askerden den büyük) her zaman paralel kollar halinde ve lojistik esaslar dahilinde hareket eder. Bu durumda koca bir ordunun dar bir geçitte sıkıştığı ve önündeki 300 kişiyi 7 gün aşamadığı bilgisi gerçekçi değildir.

Tarihte bilindiği üzere Yunan şehir devletlerinin kendi aralarında savaşlar hariç herhangi bir işgalinin başarılı olmadığı düşünüldüğünde, Pers istilasının başka bir şekilde durdurulduğunu düşünmek yerinde olacaktır.

Bugün Termofil'de iki anıt kalmıştır. Sonradan yapılan anıtta Kral Leonidas'ın kendisinden silahlarını isteyen Xerxes'a söylediği sözler yazılıdır:"MOLON LABE" - "GEL VE KENDİN AL" ikincisinde ise Şair Simonidesin sözleri vardır. Bu sözler tüm savaş yazıtlarının en ünlülerindendir: "Git, Spartalılara söyle, buradan geçen yabancı, burada, kanunlarına itaat eden bizler, yatıyoruz."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

SPARTA TARİHİ Empty
MesajKonu: Geri: SPARTA TARİHİ   SPARTA TARİHİ EmptyPtsi Ağus. 10, 2009 7:25 pm

I. Leonidas

Leonidas (Λεωνίδας), bir Sparta kralı ve II. Anaxandridas'ın oğullarından biri.

Agiad ailesinin on yedinci kuşağında, M.Ö. 489 veya M.Ö. 488 yılında, yarı kardeşi olan Gorgo ile evlenmiş, I. Cleomenes'in ardından tahta geçmiştir. Sayıca çok üstün Pers ordusuna karşı az sayıda askeriyle yürüttüğü Termofil Savaşı ile ünlüdür.

Hayatı

M.Ö. 580 yılında, ephor (tanrıların rahipleri)lar Leonidas'la birlikte 300 kraliyet korumasını ve askerini Thermopylae(Termofil) geçidine, geçidi Serhas komutanlığındaki Pers ordusuna karşı korumak için göndermişlerdir. Günümüzdeki bir hikâyeye göre, Leonidas çok az bir gücü yanında götürmüştür. Çünkü bile bile ölüme gittiğini düşünüyordur (bir kahin Sparta'nın kurtuluşunun sadece krallardan birinin ölümüyle gerçekleşeceğini söylemiştir). Aksine, görünüşe göre ephorlar bu plana Carneia festivali ve Yunan güçlerini Korint girişinde yoğunlaştırma politikaları nedenlerinden ötürü isteksiz bir şekilde destek çıkmışlardır.

Birkaç anekdot, Leonidas ve Spartalılar'ın eski çağlarda bile cesaretleriyle ünlü olduklarını gösterir. Savaşın ilk gününde, Serhas Yunanlılar'a silahlarını bırakmalarını söylediğinde, Leonidas şöyle cevap vermişti: Molon Labe ("Gel de al"). Üçüncü gün ise, Leonidas adamlarına güzel bir kahvaltı etmelerini, çünkü akşam yemeğini Hades'te yiyeceklerini söyledi.

İlk iki gün boyunca Leonidas'ın adamları Persliler'in önden gelen saldırılarını durdurdular, fakat Malisli Ephialtes Pers generali Hydasnes'i dağ patikası üzerinden Yunanlılar'ın arkasına çıkartınca, Leonidas ordusunu ikiye böldü. Kendisi 300 Spartalı, 700 Thespiaeli ve 400 Thebesli asker ile geçitte kalmaya devam etti.(Bu olayda Perslilere karşı son direnişte Spartalılar kırmızı pelerinlerini Thespialıların siyah pelerinleriyle değişmiş ve bu ikisi arasında büyük bir dostluk başlamıştır. Ancak ilerdeki dönemlerde Thebes ve Sparta arasında büyük bi savaş çıkacak ve Thebes kazanacaktır)

Belki de Hydarnes'in ordusunun çevresini sarmayı düşünüyordu: eğer öyle ise, bu hareketi başarısızlıkla sonuçlandı, ve az sayıdaki Yunan ordusu iki taraftan saldırılarak, teslim olan Thebesliler hariç, yok edildi. Bir başka teoriye göre Leonidas geri kalan ordusunu, Persliler'e karşı başka savaşlarda savaşabilmeleri için, evlerine geri gönderdi. Geride kalan askerler ise, Persli atlıların geri çekilen askerleri yok etmemesi için geçidi savunmaya devam etti.

Leonidas savaş sırasında öldürüldü ve Spartalılar ölü vücudunu alabilmek için çabaladılar. Ancak karşılarındaki ordunun sayıca büyüklüğüne bakılınca da anlaşıldığı gibi, kralın vücudu Persliler tarafından ele geçirildi. Herodot der ki, Leonidas'ın kafası Xerxes'in emriyle kesilmiş ve kalan vücudu da çarmıha gerilmiştir.

Leonidas onurlu bir şekilde, Spartalılar'a pek özgü olmayan feryatlarla ve yas tutularak gömülmüştür (Spartalılar normalde savaşta gerçekleşen ölümü en şanlı ölüm olarak görürlerdi ve üzüntülerini dışa vurmazlardı, fakat Delphi'deki kahin bu şekilde gömülmeyi, Sparta'yı korumak için Sparta kralının kaybı kehanetiyle birlikte emretmiştir). Aşağıdaki yazıtı içeren oymalı bir aslan anıtı, Leonidas'ın öldüğü yere, onun ve adamlarının kayıplarının anısına yapılmıştır:

Git, Spartalılar'a söyle, buradan geçen yabancı,
Burada, kanunlarına itaat eden bizler, yatıyoruz. –– Thermopylae'deki kitabe (Simonides'in şiiri)

Leonidas'ın yaşamı Frank Miller'ın 1998 yılında yayınladığı "300" adlı çizgi romanında çarpıcı bir şekilde anlatılmıştır. Miller Termofil'i "Sin City" adlı çizgi romanlarından uyarladığı filminde de "Dwight McCarthy" adlı karakter üzerinde Leonidas'a gönderme yaparak göstermiştir Hikaye ayrıca Steven Pressfield'ın Ateş Geçitleri adlı romanında da anlatılmıştır. Ayrıca 16 Mart 2007 tarihinde bu konuyla ilgili 300 Spartalı adlı bir film vizyona girmiştir.

wikipedia.org
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SPARTA TARİHİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ******'ün Türk Tarihi Hakkındaki Düşünceleri
» Terör örgütünün tarihi ne çabuk unutuldu?
» Amerikalı Yazarın, “Türk Tarihi Tezi”

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Tarih :: Uygarlık Tarihi-
Buraya geçin: