Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Kemalizm ve Kürt Sorunu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kemalist_Devrimci

Kemalist_Devrimci


Mesaj Sayısı : 339
Kayıt tarihi : 04/08/09
Nerden : Kocaeli

Kemalizm ve Kürt Sorunu Empty
MesajKonu: Kemalizm ve Kürt Sorunu   Kemalizm ve Kürt Sorunu EmptyPerş. Ağus. 06, 2009 1:10 pm

KEMALİZM VE KÜRT SORUNU

Kemalizm, “Kürt Sorunu”nun nedeni ve kaynağı değildir.
Kemalizm, ayrımcı değil birleştiricidir. Farklılıkları değil benzerlikleri öne çıkarır.
Parçalanmış coğrafyalar, etnik ve dinsel kimliklere göre bölünmüş devletler emperyalizmin ve yeni dünya düzeninin amaçlarına hizmet eder.
Kemalist Kuram’a göre Türkiye’de yaşayan herkes Türk Ulusu’ nun temel unsurunu oluşturur. Çünkü, Anadolu Türk kültürü, Asyadan getirilen kültür ile Anadolu kültürlerinin harmanlanmasından oluşmuştur. Anadoludaki eski kültürler ve bugünkü kültürel renkler, bu ana kültür içinde birer ögedirler. Bu farklılıklara sahip olanlar “ tasada ve kıvançta” kendilerini Türk görüyorlarsa, Ermeni, yahudi, Rum, Laz, Kürt, Arap değil, Türktürler.
Türkiye Cumhuriyetine yurttaşlık bağı ile bağlı olan bazı insanların “ ben Kürdüm” ya da “ben Laz’ım” demeleri doğaldır. Resmi bir gerekliliği olmamakla birlikte,herkesin kökenini ifade etme özgürlüğü vardır. Buradaki “ben Kürdüm” söylemi, farklı bir kökenden geldiğini anlatır. Anlaşmazlığın, karşıtlığın, ayrımcılığın gerekçesi değildir. Bunu, bireylerin ayrımcılık amacıyla söylemesi de önemli değildir. Düşünce özgürlüğüne girer. Kürt sorunu,1970’li yıllarda “ulusal sorun “ adı altında yoğun olarak tartışılan bir konuydu. İnsanlar, dergiler, gazeteler arasında tartışılan en önemli gündem maddelerinden biriydi. Nitekim, bu tartışmalar düşünce özgürlüğünün gereğidir, diye normal karşılanmıştır.
Eğer kitleler ayrı bir devlet kurmak amacıyla ayaklanmışsa, işte o zaman gerçek anlamda bir etnik sorunumuz var demektir. Türkiye’de hiçbir etnisitenin böyle bir söylemi, Türkiyeden ayrılma istemi olmamıştır. Zaten,birbiriyle etle tırnak gibi birleşmiş toplulukları ayırmanın olanağı da yoktur. Kürtlerin çoğunluğu batı bölgelerimizde yaşıyor ve ayrımcılığı istemiyorsa, doğuda yaşayanlardan ise ancak 13-15 yaşlarındaki çaresiz çocuklar kandırılıp dağa çıkarılmışsa, arkasında emperyalizm de olsa, hareketin temeli zayıftır. Macera bir gün biter. Halka uygulanan zor ve şiddet, geride bitimsiz acılarla onulmaz yaralar bırakır.

SORUNUN KAYNAĞI

Bu sorun, cumhuriyetimizin ilk yıllarında da bir tehlike haline dönüşmüştü. O zaman da emperyalist güçler bu yoksul ve bilisiz halkın temsil eden feodalleri kandırmıştı.
Bölgenin feodal yapısı suistimallere açık olduğu için bugün de yine bir ‘Kürt sorunu’ yaşanmaktadır.
Bugünkü ‘Kürt Sorunu’ nda KEMALİST DEVRİM’in terk edilmesi, dengeli bir kalkınmanın sağlanamaması ve bölgedeki feodal yapının -karşıdevrimci- iktidarlarca korunması temel nedenlerdendir.
Kemalist ideoloji’ ye göre tek ulus, tek dil, tek devlet vardır. Bütün kimlikler TÜRK üst kimliği altında bir çeşitlilik oluştururlar. Türkiye’de 17 dil ,28 farklı uygarlığın kalıtı vardır.Farklı etnik gruplar yörelerinde kültürlerini yaşatmakta, yayın yapabilmekte, dillerini konuşmaktadırlar.
Ancak,ulusal eğitim dili tektir. Ancak bu yolla modern ve güçlü bir ulus olarak dünyadaki yerimizi alabiliriz.
Türkiye’de büyüyen bir etnik sorun varsa öncelikle KEMALİST kuralların yaşama ne denli geçirilebildiğine bakmak gerekir.
Biliyoruz ki devlet Kemalizm’i terk etmiş, bölgedeki feodal yapıyı değiştirmek için yeterli çabayı göstermemiştir. Bölgenin kalkınması ve aydınlanması için gerekenleri yapmaktan kaçınmıştır. Etnik,feodal, dinsel ve coğrafik koşulların olumsuzluğu düzeltilememiştir. Siyasal ve toplumsal sorunların üzerine –her bölgede olduğu gibi- sert bir şekilde gidilmiş, birleştirici politikalar yeterince izlenmemiştir.
Yine biliyoruz ki KÜRT SORUNU, emperyalist güçlerin bölgedeki çıkarları için azdırdıkları bir sorundur.
Yüzyıllardır bölge halkı, olumsuzluklar içerisinde yaşam savaşımı vermiş, bir o yana, bir bu yana savrulmuş, büyük devletlerin çıkarlarına alet olmuştur
Uzun bir tarihsel süreç boyunca kederde ve kıvançta ortak olan Türk ve Kürt kavimleri “mazlum” halklar olarak emperyalizme karşı savaşmışlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte kurmuşlardır.
“Ne Mutlu Türküm Diyene” sözü bu birliğe ve sonra da elde edilen başarılara bir övgüdür...Sayısız uygarlığın hüküm sürdüğü, şu anda 20 dolayında dilin konuşulduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde KEMALİZM ırksal, mezhepsel, dinsel hiçbir ayrım gözetmez. Çünkü, DÜNYANIN EN ÇAĞCIL ULUSALCILIĞI KEMALİST ULUSALCILIKTIR...

İNGİLTERE DÖRDE BÖLÜNÜR MÜ?

Uluslaşma sürecinde İtalya’nın, Almanya’nın Fransa’nın, İngiltere’nin çeşitli bölgelerinde dil ve ırk farklılıkları vardı. Ben ayrı bir dil konuşuyorum diyen her etnisite ayrı bir ulusal devlet kurabilseydi bugünkü Avrupa devletlerinin sayısı birkaç kat fazla olurdu.Modern uluslaşma, kabilecilik, aşiretçilik, ırkçılık üzerine kurulmamıştır...
TÜRK DEVRİMİ süreci otoriter bir yönetimi zorunlu kılmıştır.Dünyadaki faşist diktatörlüklerle hiçbir benzerliği olmayan bu devrimci yapıyı “faşist” olarak nitelemenin hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Böyle bir sav sadece iddia sahiplerinin cehaletini kanıtlar...
“Türkiye Cumhuriyeti son tahlilde emperyalisttir. Kürt ulusunu ezmiştir. Kürdistan’ı sömürgeleştirmiştir, Kurtuluş savaşı antiemperyalist değildir”, diyenler ya ülkelerini, toplumlarını, tarihlerini bilmiyorlar, ya da belli çıkarlara kulluk etmektedirler. Kemalizm’i böyle tutarsız, yalan suçlamalarla karalamaya çalışmak hem bilimsel hem de ideolojik yoksulluktur.
Devrime karşı bütün kalkışmaları yok etmek devrimciliğin gereğidir. Bu kalkışmalar doğuda da batıda da olmuştur. Ve aynı kararlılıkla yok edilmişlerdir.Keşke sonraki dönemlerde de devrim -her açıdan - aynı kararlılıkla korunabilseydi.

DEVLET HER YERDE AYNI

Bugün bile halkımız yoksul ve cahildir. Kuzey Anadolu’nun, Torosların köyleri de doğudaki köylerimiz kadar yoksuldur, olanaksızdır...
Türkiye’deki bütün köylüler jandarmadan korkarlar. Doğu ve güneydoğu köylülerinin bu konuda -olağanüstü durumlar dışında- ayrıcalıkları yoktur.
Kemalizm, bütün bu olumsuzlukları giderecek kuralları ilkeleştirmiş, bir ideolojiye dönüştürmüştür. Bunların sorumlusu Kemalizm değildir. Halkın cehaletinden, yoksulluğundan, dinci gericilikten yararlanıp iktidarlarını sürdürenlerdir. Halkçı-Devletçi Kemalist çağdaşlaşma projesini terk edenlerdir..
Öyleyse KÜRT SORUNU’nun çözümü KEMALİZM’dedir. Kemalizm’e dönüştedir.
Dinci gericiliğin, etnik ayrımcılığın bitirilmesinde çözüm KEMALİZM’dedir.
Rüşvet, yolsuzluk, dolandırıcılık, çetecilik, hayali ihracat, hortumlama, kara para, uyuşturucu, kaçakçılık, susurluk, banka boşaltma...vb...
Ve siyasete sıfır düzeyine inen güvensizlik !
Kemalizm’de asla olmaz...
KEMALİST TÜRK DEVRİMİ tamamlanmalıdır..!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kemalizm ve Kürt Sorunu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ****** “Kürt sorunu”nu kabul etmedi!
» 21. Yüzyılda Kemalizm
» Kemalizm ve Kadın
» ******'ten Kemalizm
» KEMALİZM NEDİR?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kemalizm :: Kemalizm Nedir?-
Buraya geçin: