“Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir.”
Görüldüğü üzere Deniz solculuğunu ve devrimciliğini ******'ten aldığını vurgulamakta, yaptıklarını ******'ün Samsun'a ayak basmasına benzetmekte, hatta kendilerini yargılayan faşist savcı ve yargıçları da Mustafa Kemal'i yargılayanlara benzetmektedir.
Üstelik bunlar Deniz'in mahkemede savunmakla yetindiği görüşleri değildir. Deniz tüm mücadele yaşamı boyunca ******çülükle devrimciliği ve milliyetçilikle sosyalizmi birleştirmiştir.
Tek yazısı olan “Gençlik ve Antiemperyalist Kavgası”nda 19 Kasım 1968 tarihli Türk Solu gazetesinde şöyle der:
“Devimci gençlik Amerikan emperyalizmine ve oportünizme karşı duran gençliktir. Onların görevi sayısının azlığına düşmanın çokluğuna bakmadan Amerikan emperyalizmine karşı sonuna kadar dövüşmektir. O en iyi biçimde karar veren ve uygulayandır. O boş gecelerini değil, boylu boyunca ömrünü bu kavgaya verendir. Yaşasın Bağımsızlık Savaşı veren dünya halkları! Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!”
Görüldüğü üzere Deniz temel mücadelesini bağımsızlık olarak ortaya koymaktadır.
1968 yılında ise devrimci gençler “Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşü” düzenler. En önde yürüyen elinde Türk bayrağıyla Deniz'dir. Ve yürüyüş çağrısında da şu vurgu yer almaktadır:
“Büyük Türk Milleti!
****** için toplanalım!
Mustafa Kemal'in Milli Kurtuluş idealini yaşatmak için, Mustafa Kemal devrimine saldıran karanlık güçlere dur demek için, Milletçe yabancı uşaklığına düşmekten kurtulmak için, Tam bağımsız geçekten demokratik Türkiye için, Gazi Mustafa Kemal'in Milli Kurtuluşçu saflarında toplanalım!”
Dev-Genç: “Gerçek milliyetçi biziz”
Deniz Gezmiş başta olmak üzere 68 Gençliği milliyetçiliği de elden bırakmamamaktadır. Bugün 68'in mirasçısı olduğunu iddia edenlerin Kürtçülüğünün aksine o dönem 68 Gençliği Türk milliyetçisidir. Deniz'in elinde Türk bayrağıyla yaptığı yürüyüş tek örnek değildir. 68'in bütün eylemlerinde en önde her zaman bir Türk bayrağı yer alır.
Bu konuda Doğan Avcıoğlu da önemli bir göstergedir. Gerek Avcıoğlu'nun çıkardığı Yön ve Devrim dergileri, gerekse Türkiye'nin Düzeni isimli kitabı, o dönem 68 gençliğinin ******çülüğü ve sosyalizmi öğrendiği temel kaynaklardır. Ve bu kaynaklarda ******çülük, milliyetçilik ve Sosyalizm bir Ulusal Sol sentez etrafında bir arada değerlendirilir. Nitekim Avcıoğlu'nun o dönem yazdığı yazılar İleri Yayınları tarafından “******çülük, Milliyetçilik, Sosyalizm” ismiyle derlenerek kitap halinde yayınlanmıştır.
68'in Türk milliyetçiliğine nasıl sahip çıktığının bir başka ilginç örneğini daha verelim. MHP'liler üniversiteye baskın düzenler. Çıkan çatışmanın ardından MHP'liler değil, saldırıya uğrayan Deniz'ler tutuklanır. Dev-Genç olayları yayınladığı şu bildiriyle kınar:
“Deniz Gezmiş haksız yere tutuklanmıştır. Çünkü, son üniversite olaylarında savunma durumunda olan devrimci, gerçek milliyetçi öğrencilerden sekiz kişi sanık olarak Adliyeye verildiği halde saldırganlardan eli tabancalı, beli bıçaklı hiç kimse yoktur. Biz Mustafa Kemal gençliği olarak Amerikan emperyalizmini ve onların çömezlerini Türkiye'den atıncaya kadar savaşa devam edeceğiz. Bu uğurda tevkif değil, hepimiz öleceğiz.”
Görüldüğü gibi Dev-Genç kendisini Mustafa Kemal gençliği olarak tanımlamakta “gerçek milliyetçi öğrenciler biziz” demektedir.
Mahir Çayan: Kemalizm soldur
******çülük yalnızca Deniz'lere özgü bir tavır değildir. 68 Gençlik hareketinin tümü istisnasız ******çüdür. Bütün eylemlerde ****** resimleri ve Türk bayrakları taşınır. Dağıtılan bildiriler ve atılan sloganlar hep ******çüdür.
Yalçıner'lerin Deniz'lere yönelttiği eleştiri, yani “sosyalizm mücadelesini sadece millicilik ve bağımsızlık mücadelesiyle sınırlı tutma anlayışı,” bütün 68'e mal olmuştur.
Ve bu bir hata değildir. Aksine 68 Gençlik Hareketinin halkla buluşabilmesinin ve bunca kitleselleşmesinin temel nedeni ******çü-Milliyetçi-Sosyalist sentezi doğru ele almasıdır.
Unutturulmaya çalışılan bir metni daha gün ışığına çıkararak yazımızı bitirelim.
Bilindiği gibi Mahir Çayan 68'in önde gelen liderlerindendir. Mahir'in kurduğu örgüt THKP-C'dir. THKP-C'yi ve Mahir'i gelenek olarak kabul eden pek çok örgütlenme olmuştur. Bunların bir kısmı yasal, bir kısmı ise yasadışıdır.
Örneğin ÖDP. Mahir'in mirasçısı olduğunu iddia eder. Türkiye'de pek çok marjinal terör örgütü de aynı iddiadadır. Tüm bu yasal ve yasadışı örgütlerin tümünün ortak noktası ya PKK kuyrukçusu ya da en az PKK kadar Kürtçü olmalarıdır.
Halbuki mirasçısı olduklarını iddia ettikleri Mahir Çayan hiç de Kürtçü değildir. O da en az Deniz kadar ******çü, Deniz kadar Ulusal Kurtuluşçudur. Hatta Mahir, bütün Kürtçü örgütlenmelere başından itibaren karşı çıkmıştır. Mahir'lerin solculuk anlayışlarını görmek için THKP-C Savunma incelenebilir.
Tabii bu inceleme çok kolay olmayacaktır. Çünkü, Mahir'lerin savunması aynen Deniz'lerinki gibi hasıraltı edilmiştir!
Burada Mahir'den uzun alıntılar almayacağız. Mahir'in Kemalizm hakkındaki şu görüşlerini aktarmakla yetineceğiz. İşte Kemalizmi Türkiye'de “faşizm”in ideolojisi olduğunu iddia eden PKK kuyrukçusu örgütlere Mahir'in yanıtı:
“Kemalizm, emperyalizmin işgali altındaki bir ülkenin devrimci-milliyetçilerinin bir milli kurtuluş bayrağıdır. Kemalizmin özü emperyalizme karşı tavır alıştır. Kemalizmi bir burjuva ideolojisi veya bütün küçük-burjuvazinin veyahut asker-sivil bütün aydın zümrenin ideolojisi saymak kesin olarak yanlıştır. Kemalizmi, küçük-burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır. Bu yüzden Kemalizm soldur, milli kurtuluşçuluktur. Kemalizm, devrimci-milliyetçilerin, emperyalizme karşı aldıkları radikal politik tutumdur.”
Bu yazı Mahir'in temel görüşlerini yansıtan, THKP-C'nin programı niteliğindeki “Kesintisiz Devrim” yazı dizisinden alınmadır. Mahir'in yazılarının tümü incelendiğinde Kemalizm üzerine benzer görüşlere rastlanacaktır.
Nerede ****** düşmanı ve Kürtçü ÖDP'ler, yasadışı terör örgütleri... Nerede Kemalizmi sol olarak tanımlayan Mahir!
Deniz'in mirasçısı olmak O'nun çizgisini devam ettirmektir
Mirasçılık siyasette akrabalık ilişkisine benzemez.
Bir dönem Deniz'in mücadele arkadaşı olmak, Deniz'le beraber hapis yatmış olmak, bugün de O'nun mirasçısı olunduğu anlamına gelmez.
Deniz'in mirasçısı olmak için Deniz gibi düşünmek, Deniz gibi yapmak gerekir.
Peki Deniz'in gerçek mirasçısı kim olabilir?
Bu, ******çülüğü tavizsiz bir şekilde savunmakla mümkündür.
******çülüğü Deniz gibi Ulusal Kurtuluşçulukla birleştirmek ve devrimci ******çülüğü savunmakla mümkündür.
******çü olmayan Deniz'in mirasçcısı olamaz.
******'ü eleştirerek daha solcu olduğunu düşünen ise Deniz'in değil PKK'nın takipçisi olur.
Deniz'in mirasçısının kim olduğunu Deniz'in bir fotoğrafı aslında çok güzel özetliyor. Deniz'in gazete okurken çekilmiş tek bir fotoğrafı vardır.
Hangi gazete dersiniz?
TÜRKSOLU!
Deniz'in tek bir yazısı vardır. Hangi gazetede yayınlandı dersiniz?
TÜRKSOLU!
Peki bugün Deniz gibi solculuğun da devrimciliğin de kaynağını ******'te arayan, Mahir gibi Kemalizmi sol olarak tanımlayan, kendisini Dev-Genç bildirgesinde olduğu gibi “gerçek milliyetçi” olarak tanımlayan kim var peki?
TÜRKSOLU!
68'de dağıtılan bildirileri, Deniz'lerin savunmasını, Deniz'in konuşmalarını ve yazılarını gün ışığına kim çıkarıyor dersiniz?
TÜRKSOLU!
Öyleyse, 68'in mirasçısı kim dersiniz?
www.turksolu.org