KEMALİST DÜŞÜNCE VE MİLLİ EĞİTİM
En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu suretle olur. (Mustafa Kemal ****** - 1922)
GİRİŞ
Ulusumuzun aydınlanması, gençliğin ******çü bir düşünce ile yetişmesi için milli eğitimin tümüyle Kemalist bir düşünceye bağlanması gereklidir. Çünkü, eğitim bir milletin düşüncelerinin oluşmasında büyük yer tutar. Yüce ******ün eğitime ve kültüre verdiği önem büyüktür.
Eğitimde akıl ve mantığın özgürlüğü
Milli eğitimin amacı kesin suretle öğrencilerin akıl ve mantığının özgür olmasını sağlamak olmalıdır. Akıl ve mantıkla çelişen ne kadar kalıplaşmış, dinsel, çağdışı düşünce varsa milli eğitimden uzak tutulmalıdır. Karşı devrim hareketinin milli eğitime vurduğu darbelerden biri olan zorunlu din dersleri öğrencilerin akıl ve mantığının özgür olmasını engellemiştir. Bu uygulama sorgulamaktan, araştırmaktan, düşünmekten yoksun bir gençlik yetiştirmeyi görev edinmiştir.
"Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir."
Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK
Mustafa Kemal ******ün yukarda belirttiğimiz sözü Kemalist düşüncenin eğitime ve bilime bakış açısını açıkça ortaya koymaktadır. Akıl ve bilimi esas almayan bir toplum hürriyetten, kültürden, medeniyetten nasibini alamaz ve dünya halklarının gözünde değersiz bir yere sahip olur.
Milli eğitimde Kemalist düşünce
Yazımızın girişinde bahsettiğimiz gibi eğitim kesinlikle Kemalist düşünceye bağlı kalmalıdır. Bunun içinde Kemalizmi benimsemiş, ilerici ve yurtsever eğitimcilere ihtiyacımız vardır. ******çü düşünceyi içine sindirememiş, gerici ve bilgisiz kişilerin eğitim hayatında yeri olmamalıdır. Tarihi konular, olaylar ve kişiler Kemalist bir bakış açısıyla incelenmelidir. Türk edebiyatı derslerinde ve kitaplarında Kemalist düşünce karşıtı kişilere asla yer verilmemelidir. Bu kişilerin milli eğitim kitaplarından çıkarılması eğitimin çağdaşlaşması yolunda büyük bir gelişme olacaktır.
"Öğretmenler, yeni kuşak sizin eseriniz olacaktır."
Başöğretmen Mustafa Kemal ******
Eğitimde laikliğin egemen olması
Laikliğin toplumuzca benimsenmesi için okullardaki zorunlu din derslerinin tümden kaldırılması kesinlikle gerekmektedir. Dini konulara ve olaylara bilimsel ve objektif bir bakış açısıyla bakılmalıdır. Eğitim kurumlarında hiçbir dinin savunuculuğunun yapılmasına asla izin verilmemelidir! Günümüzde adına milli eğitim okulları denilen kurumlarda hem zorunlu din dersleri verilmesi, hem de laikliğin anlatılması büyük bir çelişkiden ibarettir. Öğrencilere ******ün tarif ettiği laiklikle asla bağdaşmayan çarpık fikirler öğretilmektedir. Bu uygulamalar yeni neslin Harun Yahya ******çülüğü ile yetişmesini sağlamaktadır. Öğrencilerin laikliği benimsemesi ve savunması için laikliğin nelerle çeliştiği, hangi düşünce ve uygulamalara karşı olduğu Kemalist bir bakış açısıyla anlatılmalıdır.
Eğitim ve Milli mücadele
Türk eğitiminin amaçlarından biri de milli mücadeleye hizmeti sağlamak olmalıdır. Halkımızın her türlü gericiliğe ve sömürgeciliğe karşı nasıl bir örgütlenme yapacağı konusunda dersler verilmelidir. Toplumun ümmetçilik anlayışından sıyrılıp ulus olma yolunda büyük adımların atılması için kesin çözüm ****** milliyetçiliğidir. Irkçı ve ümmetçi fikirlerden arınmış, ilerici bir toplum kazanmamız için bu hususlara önem vermek gerekir. Türklük şuurundan yoksun, ****** milliyetçiliğini anlayamamış insanların aydınlatılması bu yolla olacaktır. Milletçe sömürgecilik ve gericiliğe karşı olmamız ancak milli bir eğitimle sağlanır.
SONUÇ
Yukarda eğitimin Kemalist düşünceye bağlı kalması için gereken koşulları kısaca özetledik.
Bu görüş ve düşüncelerin milli eğitime hakim olması için Kemalistlerce bize düşen görev oldukça büyüktür. Her konuda belirttiğimiz gibi ******çü düşünce sistemi eğitime oldukça önem vermektedir. İlerici, çağdaş, ve insancıl bir nesil kazanmamız dileğiyle...
Ben, manevî miras olarak hiç bir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir.
(Mustafa Kemal ****** 1923)